2 Temmuz'da Utanç Müzesi Levhasını Kendileri Asacak

Valilik ve İçişleri Bakanlığı izin vermese de, 2 Temmuz Sivas Katliamı anması etkinlikleri için Aleviler, aydınlar, demokratik kitle örgütleri bir kez daha Madımak Oteli önünde olacak. Hükümetin Bilim ve Kültür Merkezi yaptığı otele ise "Utanç Müzesi" levhasını kendileri asacaklar. 

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin çağrısıyla Alevi örgütleriyle birlikte demokratik kurum ve siyasi partiler Sivas Katliamı'nın yıldönümü 2 Temmuz'da Sivas'ta olacak. 

Üç koldan Cumhuriyet Meydanı'na akacak olan kitle Hacı Bektaşi Kültür Merkezi önünde yapılacak açıklamaların ardından Madımak Oteli'ne gidecek. Madımak Oteli'nin Utanç Müzesi yerine 'Bilim ve Kültür Merkezi' yapılmasını ise otele 'Utanç Müzesi' levhasını asarak protesto edecekler. 

Sivas'ta yapılacak anma etkinlikleri ve talepleri kapsamında ETHA'ya bilgi veren PSAKD Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, Türkiye genelinde şubelerinde ve Alevi örgütlerinde Sivas'a gidiş için hazırlıkların sona geldiğini belirtti. 

Madımak Oteli önünde yapılacak anma etkinliği kapsamında bilgi verdikleri Sivas Valiliği ve İçişleri Bakanlığı'nın buradaki anma etkinliğine izin vermediğini ifade eden Güzelgül, "Fakat biz burada anma etkinliğimizi yapmaya kararlıyız" dedi.

UTANÇ MÜZESİ LEVHASINI KENDİLERİ ASACAK

Madımak Oteli'nin 'Utanç Müzesi' yapılması konusundaki taleplerinin kabul edilmeyerek 'Bilim ve Kültür Merkezi'ne dönüştürüldüğünü ve içerisin de kendi istedikleri biçimde dizayn edilmediğini hatırlatan Güzelgül, konuşmasını şöyle sürdürdü: "8 yıldır iktidarda olan hükümet ilk etapta buranın et lokantası yapılmasına izin verdi. Ancak tepkilerimiz sonucunda burası kamulaştırıldı ve daha sonra ise Alevilerin ve demokratik kesimlerin talepleri gözardı edilerek kendi bildikleri doğrultuda kültür merkezine dönüştürüldü. Biz kararlı olduğumuzu göstermek için oraya 'Utanç Müzesi' levhasını asacağız. İçerideki düzenleme de bizim istediğimiz doğrultuda olmadığı için, dün şehit aileleriyle yaptığımız görüşmeler sonucunda şehit ailelerinin Madımak Oteli içine girmesi de söz konusu olmayacak. Orası bizlerin istediği düzenlemeye kavuşturuluncaya kadar da bu tavrımız devam edecektir. Bu sadece bizim değil tüm demokratik kurumların talebidir. İnsanım diyen herkesin düşüncesidir. Türkiye için, o topraklarda yaşayan insanlar için, bir daha böyle katliamların yaşanmaması için bu mücadeleyi veriyoruz.

HÜKÜMETİN SAMİMİYETİNE İNANMIYORLAR

2. Dünya Savaşı'nda Yahudilerin toplanıp boğuldukları gaz odaları, yakıldıkları fırınlar utanç müzelerine dönüştürüldü ve yağlı tablolarla bunlar resmedildi. Fakat burada böyle bir düşünce yok. Bu Türkiye'nin ayıbı. Hükümet alevilerden özür dileyinceye kadar orası utanç müzesi haline getirilinceye kadar da mücadelemiz devam edecek."

Hükümetin yapmaya çalıştığı Alevi Çalıştaylarını hatırlatan Güzelgül, bu konuyla ilgili olarak ise "Aleviler Ankara, İstanbul, İzmir gibi pek çok yerde sokaklara çıkarak 'Eşit yurttaşlık' taleplerini haykırdı. Hükümette Alevileri oyalamanın yolunu çalıştaylarda buldu. Alevi kurumları katillerinin de bu çalıştayda yer alması, kendine aleviyim diyen ancak alevileri temsil etmeyen kişilerin orada yer alması dolayısıyla o çalıştayı terk ettiler. Amacı Alevi örgütlenmelerini dağıtmak olan hükümet bu çalıştayı kendine yandaş alevi kurumlarıyla birlikte topladı. Aldıkları kararlarla sorunlarımızı katmerleştirmekten başka da bir şey yapmadılar. Hiç bir talebimizi yerine getirmeyen bu hükümetin samimiyetine güvenmiyoruz" dedi.

'KATLİAMLARI YAŞAYA YAŞAYA...'

Zorunlu din dersinin kaldırılması konusundaki taleplerine değinen PSAKD Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, şöyle devam etti: "Zorunlu din dersi konusunda AİHM'in verdiği kararlar ve Danıştay'dan çıkan kararlar görmemezlikten gelindi. Sivas Katliamı davasında Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi savcıları mahkemeye hiç gelmeyen kişiler hakkında zamanaşımı talebinde bulunabildi. Üstelik bu kişilerin nerede olduğunu hükümet dahil herkes çok iyi biliyordu. Öyleki içlerinden birine Büyükşehir Belediyesi'nde kadroya alınarak iş verilmişti. Tüm bunlara bakıldığında hükümetin Alevileri ciddiye almadığını görebiliriz. Ama biz Aleviler katliamlar yaşaya yaşaya nasıl davranacağımızı öğrendik."

Tüm taleplerinin ve Sivas Katliamı davasının takipçisi olacaklarını ve adalet yerini buluncaya kadar mücadelelerine devam edeceklerini dile getiren Güzelgül, 2 Temmuz Sivas Katliamı anması etkinliklerinde bir kez daha haykıracakları taleplerini ise şöyle sıraladı: "En önemli talebimiz Madımak Oteli'nin bir an önce Utanç Müzesi yapılması. Diğer taleplerimiz ise, eşit yurttaşlık hakkı, zorunlu din dersinin kaldırılması, cemevlerinin ibadathane statüsüne kavuşturulması ve diyanet işlerinin lağvedilmesi."