Header Ads

5. yılında TMY: Herkes Suçlu

Terörle Mücadele Yasası, bundan tam 5 yıl önce TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylama ile değiştirildi. Toplumsal muhalefete rağmen milletvekillerinin onayladığı yasanın ilk mağdurları devrimciler ve sosyalistler oldu. Çok sayıda gazeteci tutuklandı. 18 yaşından küçük çocuklar cezaevlerine konularak yaşlarından büyük cezalara çarptırıldı.

SÖZ, EYLEM, ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ KALDIRILDI

Terörle Mücadele Yasası'nda (TMY) değişiklik öngören yasa tasarısı, demokratik kitle örgütü, sendikalar, siyasi parti ve platformların tüm itirazlara rağmen TBMM Genel Kurulu'nda 29 Haziran 2006 tarihinde kabul edildi.

Söz, eylem, örgütlenme özgürlüğünü ortadan kaldıran yasa, muhalif kesimler ve hukukçular tarafından "Toplumla Mücadele Yasası" olarak adlandırıldı. 2006 yılında yürürlüğe giren yasada "terör" kavramı genişletildi.

Yasa aynı zamanda terörle mücadele adı verilen işleri yapanların kimliklerinin yayınlanmasını yasakladı, basına ağır cezalar getirdi. Basın organlarının yayınlarının savcı kararıyla durdurulmasına olanak sağladı.

POLİSE ÖLDÜRME YETKİSİ

Yasa, polise de doğrudan silah kullanma yetkisi tanıdı. Buna göre, polis ve asker, ev ve kurum baskınlarında 'teslim ol' çağrısına uymadıkları iddiasıyla doğrudan ve duraksamadan silah kullanabiliyor.

Polis, bu "yetkisini" ilk olarak yasa yürürlüğe girdikten 1,5 yıl sonra kullandı. Ankara Kurtuluş'ta bir eve baskın düzenleyerek bir devrimciyi öldürdü. 2 polisin de ağır yaralandığı çatışmada yaşamını yitiren DHKP-C militanı Kevser Mızrak'ın cenazesine katılanlar da TMY'den nasibini aldı. Çok sayıda kişi tutuklandı.

'TMY ÜLKENİN BİRLİK VE DİRLİĞİNİ SAĞLAYACAK'

Tasarının kabul edilmesinden sonra Meclis kürsüsünde yasayı değerlendiren dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Ülkenin birlik ve dirliği için mücadele verenler, daha fazla yetkiye ve TMY'nin gözden geçirilmesine ihtiyaçları bulunduğunu dile getirdi. Tasarı bu ihtiyaçtan geldi" sözleriyle yasayı asker ve polisin talepleri doğrultusunda hazırladıklarını itiraf etmişti. 

"Güvenlik ile özgürlük arasında bir denge kurmaya" çalıştıklarını ileri süren Bakan Çiçek'e göre, AKP hükümeti, "kullanılmamasını istediği" bir yasa hazırlamıştı: "Umarım bu kanun hiç uygulanmaz. Kanunun zorunluluğunu kabul edenler bile endişe taşıyor." 

Çiçek'in bu sözleri, yasanın demokratik-politik özgürlükleri sınırlayacağının da habercisiydi. Zira, Çiçek'in temennisi gibi olmadı, 5 yıldır her gün onlarca olayda uygulanan TMY, sayısız mağduriyet yarattı.

İLK MAĞDUR ATILIM GAZETESİ

Terörle Mücadele Yasası'nın ilk mağdurları Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Genel Yayın Koordinatörü ve yazarları oldu. Yasa yürürlüğe girdikten 2,5 ay sonra 8 Eylül 2006 tarihinde Atılım Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek, Genel Yayın Koordinatörü Sedat Şenoğlu, gazetenin yazarları Bayram Namaz ve Ziya Ulusoy ile dönemin Özgür Radyo Genel Yayın Koordinatörü Füsun Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 23 kişi gözaltına alınarak tutuklandı.

Bu tutuklamaların ardından 21 Eylül 2006 tarihinde 23 ilde eş zamanlı olarak çok sayıda kurum basıldı. Limter-İş Sendikası, Tekstil-Sen, 1 Mayıs Mahallesi Güzelleştirme Derneği, Emekçi Kadınlar Derneği, Özgür Radyo, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, BEKSAV, Atılım Gazetesi ve Sosyalist Gençlik Derneği'nin de aralarında bulunduğu kurumlara yönelik baskında, 150'ye yakın kişi gözaltına alındı. Bunlardan yaklaşık 80'i tutuklandı.

SONRAKİ HEDEF; TEMEL HAKLAR FEDERASYONU

Yeni TMY'nin dayanak yapıldığı ilk operasyonun yankıları daha sürerken ikinci büyük operasyon geldi. 7 Aralık 2006 tarihinde Temel Haklar Federasyonu, Anadolu, Bahçelievler, Çağlayan, Esenler, Esenyurt, Eyüp, Gazi, Gülsuyu, İkitelli, Nurtepe, Okmeydanı, Sarıgazi Temel Haklar, Karanfiller Kültür Merkezi, İstanbul TAYAD, Ozan Yayıncılık ve Yürüyüş Dergisi polis tarafından basıldı. 30'a yakın kişi gözaltına alındı. Baskın ve gözaltıları protesto eylemlerinde ise 43 kişi gözaltına alındı.

2 BİN KÜRT SİYASETÇİ TUTUKLANDI

TMY kapsamına alınarak tutuklananlar arasında Kürt siyasetçiler de bulunuyor. 14 Nisan 2009 tarihinde yüzlerce Kürt siyasetçi TMY kapsamında gözaltına alındı. PKK'nin şehir örgütlenmesi KCK'nin üye ve yöneticisi oldukları iddiasıyla gözaltına alınan Demokratik Toplum Partisi (DTP) üye ve yöneticilerinden 103 kişi tutuklandı. 


Tutuklamalar sonraki dönemde de devam etti. Çeşitli illerde benzer gerekçelerle yapılan polis baskınlarının ardından 2 bini aşkın kişi tutuklandı. Halen çok sayıda Kürt siyasetçi KCK üyesi oldukları iddiasıyla cezaevlerinde. Tutuklular arasında İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, 2011 genel seçimlerinde Diyarbakır'dan milletvekili seçilen Hatip Dicle, Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin de bulunuyor.

DEVRİMCİ KARARGAH

Terörle Mücadele Yasası nedeniyle tutuklamalar 2010 yılında da devam etti.
İstanbul, Ankara ve Bursa'da "Devrimci Karargah'a operasyon" adı altında Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanı Rıdvan Turan ile Toplumsal Özgürlük Platformu Sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu'nun da aralarında bulunduğu 22 kişi gözaltına alındı. 20 adrese eş zamanlı yapılan baskınlara Bostancı'da Devrimci Karargah üyesi Orhan Yılmazkaya'nın öldürüldüğü evdeki parmak izleri gerekçe gösterildi. 14 kişi tutuklandı.
Davada aynı zamanda ilerici güçlerle ilgili şaibeli bir durum yaratılmaya çalışıldı. Çok sayıda devrimciye işkence yapmak ve öldürmekle suçlanan polis şefi Hanefi Avcı da aynı dosya kapsamında gözaltına alınarak tutuklandı.

ANMAYA KATILMAKLA ORGANİK BAĞ KURULDU

TMY kapsamındaki pek çok davada olduğu gibi Devrimci Karargah dosyasında da üretilen senaryolar tutuklamalara gerekçe yapıldı. Daha önce polis fezlekeleriyle yapılan tutuklamalara yeni TMY ile birlikte üretilen polis senaryoları eklendi.

SDP Genel Başkanı Turan ve TÖP Sözcüsü Kayserilioğlu ile birlikte 14 kişi, "Newroz ve referandum mitinglerine katılmak, Ahmet Türk'e Samsun'da yapılan saldırıyı protesto etmek, Ceylan Önkol eylemi ve Nejdet Adalı anmasına katılmak"la suçlandı.

HABER NOTLARI ÖRGÜTSEL DÖKÜMAN OLABİLİYOR

Terörle Mücadele Yasası'nın en büyük mağdurları gazeteciler oldu. Gazetecilere haber yaparken kullandıkları kelimeden, haberin konusu ve kaynağına kadar birçok nedenle ceza verildi. Atılım Gazetesi muhabirleri Tuncay Mat ve Çağdaş Küçükbattal, mülakat yaptıkları kişinin görüşlerini gazetede yayınladıkları için soruşturmalık oldu.

AHMET ŞIK VE NEDİM ŞENER TMY'DEN TUTUKLANDI

Gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık da 2011 yılı Mart ayında Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandı. Ahmet Şık daha basılmamış kitabından dolayı tutuklandı, basılmayan kitap hakkında toplatma kararı çıkarıldı. Yayınevleri, çok sayıda gazetecinin evi ve bürosu basılarak kitabın nüshaları toplatıldı.
Bunların dışında 2006'dan bu yana gazeteciler hakkında açılmış 2 binden fazla var. Bu davaların bir kısmı TCK'ya, çoğu Terörle Mücadele Yasası'na göre açılmış.

TMK MAĞDURU ÇOCUKLAR

Yasanın toplum vicdanını en çok yaralayan kısmı çocuklarla ilgili oldu. Yasaya göre, 18 yaşından küçük çocuklar polise taş attığı için "terör örgütü üyesi olmak", "terör örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla yetişkinlerle aynı koşullarda yargılandı ve yıllarca cezaevlerinde kaldı. 

Toplumun geniş kesimi tarafından büyük tepki gören yasa geçen yıl değiştirildi. Ancak bu değişim de çocukları cezaevlerinden kurtarmadı. İlk etapta TMK mağduru çocukların bir kısmı tahliye edildi ancak sonra daha fazla yeniden tutuklandı. 

İHD Diyarbakır Şubesi'nin raporuna göre, sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 2010 yılında gözaltına alınan çocuk sayısı 286, tutuklanan çocuk sayısı ise 95. 2011 yılının ilk 4 ayında 352 çocuk gözaltına alınırken, bunlardan 116'sı tutuklandı. TMK'da yapılan değişiklik sonrası 9 ayda gözaltına alınan toplam 424 çocuktan 129'u tutuklandı.

haber: nadiye gürbüz/etha

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.