Header Ads

Ezilenler Seslerine Sahip Çıksalardı...

İzmir'de 107,3 frekansından "barışın ve kardeşliğin sesi" sloganıyla yayın yapan Demokrat Radyo, 14 Haziran Salı gecesi gece saat 24.00'den itibaren yayınını durdurma kararı aldı. Kararın nedeni ise radyonun üstesinden gelemediği ekonomik sorunlar. Demokrat Radyo Genel Yayın Koordinatörü Arzu Demir, yaşanan sürece ilişkin sorularımıza yanıt verdi.

Radyonuzun yayını durdurma kararı aldınız... Kararın nedenini öğrenebilir miyiz?
Öncelikle bizim için çok zor bir karar olduğunu belirtmek istiyorum. Bu noktaya gelinceye kadar iki yılı aşkın bir süre ekonomik sorunlarla boğuştuk. Demokrat Radyo gibi ezilenlerin, mülksüzlerin iletişim organları, sürekli ekonomik sorunlar, maddi yetersizlikler yaşar. Ancak yayın hayatlarının kimi evrelerinde "varlık-yokluk" kriziyle karşı karşıya kalırlar. Biz de iki yılı aşkın bir süredir bu krizi yaşıyorduk. Sonunda yayını durdurma noktasına geldik.

"Varlık-yokluk krizine" nasıl gelindi?
Bizim ana ekonomik kaynağımız reklam ve sponsorluk geliri. Reklam verenler de temel olarak küçük esnaf. Son ekonomik krizin ilk vurduğu kesim de küçük esnaf oldu. Küçük esnafın kriz anlarında ilk kestiği bütçe, reklam ve tanıtım giderleri oluyor. O günlerde ağır siyasi baskılar da yaşadık. Eski Yayın Koordinatörümüz Nadiye Gürbüz ile muhabirimiz İsminaz Ergün tutuklanarak aylarca hapishanede tutuldu. Bu etmenlere ek olarak İzmir'in bazı özgünlüklerini de eklemeliyim. Reklam piyasası, örneğin İstanbul'a göre düşük. Dolayısıyla reklam alabildiğiniz durumda da giderlerinizi karşılamanız zor. İzmir'le ilgili bir başka yönü de şu: İzmir zor bir kent. Yayın politikamız nedeniyle reklam alamadığımız da çok oldu. Kimi zaman Kürtçe ya da Ermenice müzik çalmak, Kürt sorununda demokratik çözüm talebini gündeme getirmek, reklam gelirlerimizin kesilmesinde çok etkili oldu.

Demokratik kurumların dayanışmasıyla bu sorunu aşamaz mıydınız?
Bunu da denedik iki yıl boyunca. İzmir'in çok gerekli olan alternatif bir medya kuruluşunun sona doğru gittiğini anlatmaya çalıştık sürekli. Bu süre içinde yanlış anımsamıyorsam, iki dinleyici sponsorluğu, iki dayanışma yemeği ve konserler ile reklam kampanyaları yaptık. Ancak, geldiğimiz noktadan da görülüyor ki, bu çalışmalar da bize yayınımızı devam ettirme anlamında umut ışığı sunmadı.

Demokrat Radyo İzmir'in en eski radyosu. İzmir, aydın ve demokrat bir kent. Bu durumda radyo kapanıyor... Ortada bir gariplik yok mu?
Var tabi ki. Biz de bunun üzerinde tartışıyoruz elbette. Şunu da açıkça söylemek istiyorum, bu noktaya gelmemiz bu radyonun çalışanlarının yetersizliği değil. Eksikliklerimiz, acemiliklerimiz var. Ama biz "bakın kapanma noktasındayız, madem 'bu ses bizim' diyorsunuz, o zaman elinizi taşın altına atın" dedik defalarca. Bunu mikrofonlardan dediğimiz gibi birebir görüşmelerde de ifade ettik. Fakat çağrımız yanıt bulmadı. Bu durumda, Demokrat Radyo'yu kendi mikrofonu olarak görüp kullanan İzmir devrimci-yurtsever-demokrat kamuoyu da bu sonda pay sahibidir. Geldiğimiz noktanın başka sonuçları da var elbette. Emekçi sol hareketi içerisindeki dayanışma duygusunun yaşadığı erozyonu da tartıştıran bir noktadır kapanmamız. Yayın durdurmayla birlikte bunun da tartışılmasını umut ediyoruz. Yanıtım belki uzun oldu ancak bir noktayı daha anımsatmak istiyorum. Demokrat Radyo Ege bölgesinde, emekçilerden yana yayınlarının yanı sıra barışın ve kardeşliğin sesiydi. Çok açık bir biçimde, şovenizm, ırkçılık ve tek tipleştirmeye karşı mücadele etti. Bu kente, Kürt sorununun çözümü için Türk halkının da barıştan yana tutum alması gerektiğini her defasında anlattı. Açık bir biçimde, barıştan ve çözümden yana taraf olduk. Yaşadığımız baskıların temel nedeni de yayın politikamızın bu yönü oldu. Bizim bu yaptığımızı yapacak başka bir yerel basın organı yok İzmir'de. Bu durumun kentteki demokrasi ve barış mücadelesi açısından yaratacağı olumsuz etki ne olacak? Bunları düşünmeli İzmir demokratik kamuoyu.

Kızgın mısınız?
Kızgınlık değil. Gerçeği anlamak zorundayız. Bu radyonun kapanması, A'nın ya da B'nin kaybı değil. İzmir'de özgürlük, demokrasi ve barış isteyenlerin kaybı oldu. O nedenle çubuğun ucunu bizi dinleyenlere de bükmek istiyoruz.

Pratik olarak yayın hiç olmayacak öyle mi?
Evet, 14 Haziran Salı gecesi saat 24.00'den itibaren yayınımızı durduruyoruz. Stüdyolarımızın bulunduğu yeri boşaltıyoruz. 107.3 frekansından bir yıl boyunca bizim sesimiz olmayacak. Bir yıl sonra belki yeniden "nerede kalmıştık" diyebiliriz.

Bir yıl sonra ne sizi yeniden başlatabilir?
Siyasi ve ekonomik durum, radyonun işlevi, kentin ihtiyacı gibi bir dizi faktörü analiz ederek bir karar verebiliriz ancak.

Son gece özel bir yayınınız olacak mı?
Programcı dostlarımızla 14 Haziran Salı gecesi saat 20.00-24.00 arası özel bir yayınımız olacak. Veda gecemiz yani. Onların da anlatacakları olacak mikrofondan.

Çalışanlar, programcılar, dinleyiciler... Onlar ne diyor bu duruma?
Radyoda sürekli çalışan 4 kişiydik. Bunun dışında programcılarımız vardı. Aslında sonumuzun böyle olacağını görüyorduk. Herkes çok üzgün tabi ki. Demokrat Radyo gönüllülük esası üzerinden yayınlarını sürdürdü. Böylesi bir durumda yani maddi katkının olmadığı yerde insanların radyo ile kurduğu özel ilişki onlara güç verdi. Yani hiç birimizin ekmek kapısı değil burası. Kapanınca başka bir ekmek kapısı ararız gibi bir noktada değiliz. Bizim çocuğumuz gibiydi. O nedenle çocuğumuzun zarar görmesi bizi derinden yaralıyor. Ben biraz bu süreci şuna benzetiyorum: Radyoyu, ölmesin diye - çünkü tamamen kapanma ihtimali vardı- derin dondurucuya koyduk. Bir yıl boyunca onun yaşayabilmesi için gerekli koşulları sağladığımızda derin dondurucudan çıkartacağız. Yaşadığımız durumla ilgili açıkçası bu imgeler canlanıyor belleğimde.

Dinleyiciler?
Onlar da üzgün olduklarını belirtiyorlar. Ama durum tam anlaşılmış değil sanırım, çünkü "15 gün, 1 ay sonra açılır mısınız?" gibi sorular geliyor. Yeniden devam edeceğimizi düşünüyorlar. 'Halledersiniz' diyorlar. Bu duyguyu da onlarda biz oluşturduk. Çünkü hep yol ayrımına, kapanma noktasına geldik, fakat bir yolunu bulup yola devam ettik. Ama artık o noktada değiliz. 15 Haziran gününden itibaren gerçek acı bir biçimde hepimizin yüzüne çarpacak. Haber ya da müzik dinlemek için eller 107,3 frekansına gittiğinde tanıdık ses olmayacak.

Son sözleriniz varsa almak isterim...
Büyük bir kayıp bu. İdeolojik kuşatma ve manipülasyonun bu kadar yoğun olduğu bir dönemde, alternatif medya kanallarına ihtiyacımız varken, alternatif bir radyo kanalı kapanıyor. Açık söylemek istiyorum, ezilenler, emekçiler, barış güçleri seslerine sahip çıkmadıkları için Demokrat Radyo sustu. Biz bunun da acı bir örneği olarak basın tarihinde yerimizi almış olduk. Son olarak da, 18 yıldır bu radyoda yüzlerce insanın emeği geçti. Sizin de aracılığınızla hepsine sonsuz teşekkürler. Yeniden buluşmak umudumuz daim olacak.

röpörtaj: seray nevizade/etha

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.