Ertuğrul Mavioğlu: Soru Soran Yargılanır

Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nun  Murat Karayılan'la yaptığı röportajdan dolayı yargılandığı davanın duruşmasına Beşiktaş'taki İstanbul 11 Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. "Terör örgütü propangadası yaptığı" iddiasıyla yargılandığı davaya ilişkin Mavioğlu, "soru soransan yargılanırsın" şeklinde değerlendirme yaptı.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 2. duruşmasında gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve av. Yücel Döşemeci hazır bulundu. Mavioğlu ile birlikte yargılanan Hasan Kılıç ise şehir dışında olduğu için duruşmaya katılamadı.

Mavioğlu savunmasında, dava konusu yazıları Kandil Dağı'na giderek Murat Karayılan'la yaptığı röportaj sonunda yayımladığını belirtti. Röportajı yaparken amacının örgüt propangası yapmak değil, halkı bilgilendirmek ve bilinmeyen şeyleri aydınlatmak olduğunu söyleyen Mavioğlu, "Murat Karayılan'la yaptığım röportajda daha önce kendisine sorulmayan 'siz terörist misiniz?', 'sivillere karşı yapılan eylemleri tasvip ediyor musunuz?' ve 'Kürt sorununda muhattap kimdir?' gibi soruları sordum ve bunları da halkın bilmesi gerektiğini düşünerek aldığım cevapları yayımladım" dedi.

Mahkeme heyetine yazılı olarak sunduğu 4 sayfalık savunmasında da Mavioğlu, üzerine atılı suçu kabul etmediğini ifade ederek, "Gazetecilik mesleği, 'kamuoyunun bilgilendirilmesi/aydınlatılması' amacına hizmet etmekte, hakın haber alma hakkını sağlamaktadır. Bu da 'kişisel hakları' ihlal etmemek kaydıyla, en 'mahrem' en 'gizli' bilgilere ulaşılması ve çağdaş hukuk devletinde yasaların izin verdiği ölçülerde bu bilgilerin kamuoyuna aktarılmasını zorunlu kılmaktadır" dedi.

Ülke gündeminde yer alan 'KCK tutuklamaları', 'İmralı'dan yapılan açıklamalar', 'resmi temas iddiaları', 'ateşkesin sürüp sürmeyeceği' gibi tartışma ve iddiaların yaşandığı ortamda PKK'nin merkezinin bulunduğu Kandil'in yaklaşımının ne olduğunun kamuoyu tarafından bilinmesinde büyük bir yarar olduğunu belirten Mavioğlu, şöyle devam etti: "Bu ülke kan ve gözyaşından çok çekti. Barış ortamının sağlanması bugün herkesin dileği. Bu çerçevede PKK'nin son zamanlardaki durumu ve gilediği aşamayı, halka anlatmak ve içinde bulunduğu durumu gözler önüne sermek için bu araştırma/incelemeyi yaparak söz konusu haberi hazırladım."

Mavioğlu, "Herkesin bildiğini herkesten saklamak" gibi bir anlayışın makul ve mantıklı bir tarafının bulunmadığına işaret ederek, "Günümüzde örgüt lideri İmralı'dan açıklamalar yapmakta, gerek Hükümet gerek kamuoyu gerekse Kandil'e mesajlar vermektedir. Hatta PKK'yle ya da İmralı'yla resmi nitelikte görüşmeler yapılmaktadır. Bu görüşmeler devlet yetkilileri tarafından da hiç bir şekilde reddedilmemiş, aksine teyid edilmiştir" dedi.

Yaptığı röportajdan dolayı olarak hakkında her hangi bir suç unsuru oluşmadığını belirten Mavioğlu, beraatini istedi. Duruşma, 26 Ekim 2011 tarihine ertelendi.

'GAZETECİLERİN YARGILANMASI TEHDİT VE SANSÜRDÜR'

Mavioğlu'na destek olmak için duruşmaya izlemeye gelen Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Recep Yakar, duruşma sonrasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, hükümet yetkililerinin 'Hiçbir gazeteci gazetecilik faaliyetinden dolayı yargılanmıyor' şeklindeki sözlerini hatırlatarak şöyle konuştu: "Binlerce gazeteci hakkında yaptıkları haberlerden dolayı açılmış davalar var. Bu durumu basın özgürlüğü üzerinde ciddi bir tehdit ve sansür olarak görmekteyiz. Tüm siyasi partiler bir an önce biraraya gelerek gazetecileri yargılayan bu yasalar değiştirmelidir. Gazeteciler haberlerini bireysel olarak değil, halkın haber alma özgürlüğünü sağlamak için yapmaktadırlar. Halkın haber alma özgürlüğünün önündeki tüm bu engeller kaldırılmalıdır."