Vedat Aydın'ın Eşi Şükran Aydın: Devlet Çocuklarımızdan Özür Dilemeli

Kapatılan Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın JİTEM tarafından işkenceyle öldürülmesinin üzerinden 20 yıl geçti. 20 yıldır hiç bir ilerleme sağlanamayan dosyayı zamanaşımı tehlikesi bekliyordu. Ancak JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan'ın ifadelerinin ardından dosya yeniden raflardan indi. Davanın peşini bırakmayan Vedat Aydın'ın eşi Şükran Aydın, "Hiçbir şey kaybettiklerimizi geri getirmiyor. Devlet çocuklarımızdan özür dilemeli" diyor. 

HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın, 5 Temmuz 1991 tarihinde kendilerini polis olarak tanıtan, silahlı ve telsizli kişilerce evinden ‘siyasi şubeye gideceğiz” denilerek alındı. Ancak Aydın’ın işkence yapılmış haldeki cesedi iki sonra Elazığ Maden İlçesi’ne yakın bir köprünün altında bulundu. Vedat Aydın'ın ölümü bir işaret fişeği gibi oldu. Ardından binlerce insan faili meçhul cinayetlere kurban gitti. 

'SUSURLUK KAPSAMINA ALINMADI'

Olayın ardından başlatılan soruşturmada Aydın'ın avukatları 1998’de soruşturmanın “Susurluk Raporu” kapsamında yürütülmesini istedi. Ancak bu talep kabul edilmedi. Dosya, 10 Temmuz itibariyle zamanaşımı sürecine girmişti. Ancak, Diyarbakır Başsavcılığı'nın hamlesiyle şimdilik bu tehlikeden kurtuldu. 

BAŞSAVCILIK YAKALAMA KARARI ÇIKARDI

Başsavcılık, Aydın'ın eşi Şükran Aydın’ın anlatımları, eşkal üzerine çizilen robot resimlerin yanı sıra, PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın ifadeleri ile DGM Başsavcılığı, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Merkez Komutanlığı yazışmalarından yola çıkarak aralarında Diyarbakır Jandarma İstihbarat eski Grup Komutanı Binbaşı Aytekin Özen’in de bulunduğu 9 JİTEM’ci hakkında soruşturma başlattı. Daha sonra da şüphelilerle ilgili yakalama kararı çıkardı. Ayrıca, nerde ve ne zaman gözaltına alındıkları öğrenilemeyen H.A., H.Ç ve M.D. isimli şahıslar, Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından sorgulandı. Zanlılar daha sonra serbest bırakıldı.

'PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'

Eşinin 20. ölüm yıldönümü nedeniyle ETHA'ya açıklama yapan Şükran Aydın, "İlk senede ortaya çıkartılması gerekiyordu. Bilerek bugüne kadar kaldı. Biz de peşini bırakmadık. Bırakmayacağız da" dedi. Faili meçhul cinayetlerin eşinin ölümünün ardından birbirini takip ettiğini anımsatan Şükran Aydın, "Tetiği çeken önemli değil, emri veren önemliydi bizim için. Bugüne kadar emri verenler mahkemeye çıkartılmadı. Açıkçası artık umudumuz da kalmadı. Türkiye'de adalet ve yargı bağımsız olmadığı ve cinayetler de bir devlet politikası olduğu için emri verenler ve katiller sürekli korunuyor" diye konuştu.

20 yıl için "çok zor" diyen Şükran Aydın, "Hiçbir şey kaybettiklerimizi geri getirmiyor. Devlet, çocuklarımızdan özür dilemeli. Çünkü bu bir devlet politikasıydı" dedi.