Header Ads

Geçip Gidenlerden Kalanlar

- EDA SARAÇ -
İnsan denen varlık, kendisine milatlar belirlemeye bayılıyor. Yıl dönümleri, doğum günleri, onuncu yıl dönümü vs vs... Bana bu milatlarda yapılan kutlamalar hep çok hüzünlü gelmiştir. İnsan bir şeylerin değişeceğini görmeye ya da en azından o anlamda bir umut beslemeye ne çok ihtiyaç duyuyor. Oysaki denenen yöntemler değişmedikçe insanın umut beslemesi hep hercai bir eylem olmaktan öteye geçemiyor.

2011, kâbus gibi bir yıldı. Çok şey değişti, insanlar adeta sınandı.

Van depremi koca bir şehri yıktı, kent hayalet şehre dönüştü. Depremden sağ çıkıp soğuktan ölen bebeklerin vebali herkesin, hepimizin boynunda kaldı. Van‘da hala çocuklar ölmeye devam ediyor ve çoğu kez hepimiz bir şey yapamayıp izliyoruz. Öğrenilmiş çaresizlik, belki de en beteri.

Geçip gidenlerden aklımda en çok yer edenlerden biri de deniz otobüsünün kaçırılmasıydı. Artık yüksek lisans için Amerika’ya göç eylediğimden, (Amerika’nın New York, California gibi belli başlı büyük yerleri hariç genelinde bir monotonluk hâkim) hepten tuhaf ve hüzünlü gelmişti bu olay. Uçak kaçırılabilir, olmadık şey değil, Türkiye’de ve dünyada aşinayız uçak kaçırılmalarına ama deniz otobüsünün kaçırılması??

2011 merhametin ve masumiyet karinesinin bol bol sınandığı, hatta yer yer üzerinin çizildiği de bir yıl oldu.

Bedelli askerlik, çok kişi tarafından bekleniyordu, bekleyenler beklediklerine kavuştular. En başından beri bedelli askerliğe karşı çıktığım için bazı arkadaşlarım tarafından gene online platformlarda “zaten kadın olduğum için askerlikten muaf olduğum, dolayısıyla bu konu hakkında yorum yapamayacağım” tepkileriyle karşılandım. İnsanların zihin dünyasını okumak açısından enteresan bir iletişimdi.

Tipik oportünistliğimizi gene uyguladık ve bedelli askerliğe geçit veren yasayı Meclis’ten rahatça ve hızlıca geçirirken, vicdani redle ilgili tüm talepleri gene görmezden geldik, hatta vicdani red hususunda ısrar edenler, hapis cezasıyla tehdit edildi.

İşte tam da bu yüzden, yeni yılda (ne kadar yeni olabilirse) siyaseten doğruculuk bir yana, siyaseten ikiyüzlü olmasak yeter diyorum! Hayatlarımızda ve ilişkilerimizde!

Herkese mutlu yıllar! (Böyle bir şey mümkünse tabii...)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.