Header Ads

Kılıçdaroğlu Davutoğlu'na 'Yolsuzluklara Sahip Çıkma' Dedi, Vatandaşlardan 'İktidar Dönemi İçin 4 Yıl' İstedi


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'nda, Türkmen dernekleri temsilcisinin kendisine sunduğu Türkmen bayrağını aldı. Kılıçdaroğlu, "Sizin bayrağınız bizim bayrağımız, sizin idealiniz bizim idealimiz, sizin sorunlarınız bizim de sorunlarımızdır. Sizi unutmayacağız" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekillerinden oluşan CHP heyetinin, Türkmenlerin zor koşullarda kamplarda yaşadığını haber almaları üzerine, çok sayıda yardım aracıyla Irak'a gittiğini, kampı ziyaret ettiğini anımsattı. Kılıçdaroğlu, buradaki tablonun iç açıcı olmadığını, çocukların yalınayak olduğunu, çok sayıda ihtiyaç tespit edildiğini, CHP'nin bu ihtiyaçları karşılayacağını anlattı. Kılıçdaroğlu, nerede bir ezilen, sorunu olan, zalimin zulmüne uğrayan varsa yanında mutlaka CHP olacağını dile getirdi.

Yeraltında çalışan maden işçileriyle ilgili olarak Türk-İş, Hak-İş, DİSK, TTB, TMMOB, maden sendikalarıyla toplantı yaptıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, burada uzlaşılan 10 madde üzerinde kanun teklifi hazırladıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, teklifi, ilgili sendika ve meslek örgütlerine gönderdiklerini, alınan görüşler doğrultusunda teklifi TBMM Başkanlığı'na sunacaklarını belirtti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'na çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

" 3 konfederasyonun, mühendislerin, doktorların üzerinde uzlaştığı bu teklifi gelin beraber parlamentodan geçirelim. Ve bir daha acı olaylar Türkiye'nin gündemine gelmesin. Size açık, net, insani çağrıda bulunuyorum. Yeraltında çalışan işçiler bizim çocuklarımızdır, onların da çocukları var, onlara güzel bir Türkiye'yi vermemiz, umutsuzluğu değil umudu aşılamamız gerekir. Gelin hep beraber iktidar ve muhalefet olarak bu teklifi yasalaştıralım.

Yalvaç'ta mevsimlik işçiler kaza yaptı, çok sayıda yurttaşımız hayatını kaybetti. 1 milyon, 1 milyon 200 bin arasında mevsimlik işçi var, bunların hiçbir güvenceleri yok, adeta toplumun dışına itilmişler, sosyal devletten haberleri yok. Çoğu kadın, Anadolu'nun her yerine gidiyorlar. Biz bu drama da el attık. CHP olarak kanun teklifimizi hazırladık. 1 milyon mevsimlik işçiye sahip çıkıyoruz. Yine Sayın Davutoğlu'na açık çağrıda bulunuyorum: Başbakanlık koltuğunda oturuyorsan, 'Türkiye Cumhuriyeti sosyal devlettir' diyorsan, teklifimize olumlu bak, parlamentodan oy birliğiyle çıkaralım. Bütün yurttaşlarımızı sosyal devletin şemsiyesi altına alalım. Ben bu çağrıları yapıyorum ama Davutoğlu buna uyar mı uymaz mı bilmiyorum, önümüzdeki günlerde göreceğiz."

Kılıçdaroğlu, bugünkü gazetelerde, Adli Tıp Kurumu'nun, 17 Aralık yolsuzluk dosyalarıyla ilgili ses kayıtlarının yüzde 100 doğru olduğuna dair raporunun yer aldığını belirtti.

Bunun doğru olduğunu, zaten adları gibi bildiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, saygınlığı olan uluslararası kuruluşların da bunların doğru olduğunu söylediğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, şimdi Adli Tıp Kurumu'nun "bunlar doğrudur" dediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Montaj, ek yok, bunların hepsi doğru. Dikkat edilmesi gereken nokta şu: Bütün bu dosyayı, bütün bu gerçeklere rağmen kapatmak istediler. Kapatma görevi de Sayın Davutoğlu'na verildi. Ağbisi, 'bak senden şartlarım var, bu dosyaları kapatacaksın, hiç gündeme getirmeyeceksin, hakim ve savcıları buna göre ayarlayacaksın ve biz bu tezgahı götüreceğiz' dedi. O da 'emredersin' dedi. Önce AKP Genel Başkanı oldu, sonra Başbakan koltuğuna oturdu. Davutoğlu'na sesleniyorum: Sen akademisyensin, bilimadamı olduğunu, inançlı, dürüst olduğunu söylüyorsun, o zaman Başbakanlık koltuğunun hakkını ver ve yolsuzlukları sonuna kadar araştır. Belki bizim sözümüze değil, ağbinin sözüne itibar edebilirsin, onu da yadırgamıyorum. Ama artık tapelerin, ses kayıtlarının yüzde 100 doğru olduğuna dair rapor var. Dolayısıyla senin kıvıracağın hiçbir alan kalmadı, yapacağın tek şey var, dosyaların üzerine gitmek. Ve milletin önüne çıkıp şunu söyleyeceksin 'kim olursa olsun, babam, kardeşim, akrabam bile olsa kim yolsuzluk yaparsa sonuna kadar üstüne gideceğim...' Ben Sayın Davutoğlu'na bulunduğu konumu hatırlatıyorum. Sen Başbakanlık koltuğunda oturuyorsun, onun gereğini yap, ülkene, bütçeye, vatandaşına, doğruluğa, inançlara sahip çık. Yolsuzluklara sahip çıkma. Sana gereğini hatırlatıyorum. Gereğini yaparsan, hiç meraklanma anamuhalefet partisi olarak kapı gibi yanındayız, yeter ki yolsuzlukların üzerine git."

Kılıçdaroğlu, Davutoğlu'nun, G-20 zirvesinde, "Yolsuzlukla mücadele en önemli konulardan biri olacak. Birçok ülkede kalkınmanın önündeki en büyük engellerden biri yolsuzluktur" dediğini anımsattı. Kılıçdaroğlu, "Eyvallah diyorum. Altına imzayı atıyorum. Yolsuzluk habis ur gibi bir toplumun içine girdiği andan itibaren, toplumun bütün değer yargılarını tarumar eder, ahlaki değerleri yerlerde süründürür. Bütün uygar toplumlar bu nedenle yolsuzluk konusunda duyarlıdırlar. Devletin hazinesine, kimsenin el atmasını istemezler. Çünkü o para vatandaşın parasıdır" dedi.

Davutoğlu'nun, zirvede "Türkiye'nin 2015'teki dönem başkanlığında yolsuzluğa karşı kapsamlı bir strateji ortaya koyacağız" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Eğer yolsuzluk konusunda kapsamlı strateji ortaya koyacaksan, az önce söylediğim yolsuzluk olaylarının üzerine gideceksin. Evinin içine, AKP'nin Genel Merkezine, kimler köşeyi döndü ona bakacaksın ve yukarıda oturan ağbine bakacaksın. Bunları temizleyeceksin. Benim korkum şu, G-20 zirvesi Türkiye'de toplandığı zaman, şöyle bir strateji gelişebilir, şöyle bir öneri getirebilirler. 'Yolsuzluk nasıl kapatılır, hazine nasıl soyulur. Bunun stratejisini biz oluşturduk. Sizlere öğreteceğiz' diyebilirler. Kandırabilirler mi, hayır kandıramazlar. Büyük ihtimalle herkes şaşkınlık içinde izler.

Davutoğlu'na bir şey daha hatırlatmak istiyorum. Belki uzmanları, danışmanları gözden kaçırmış veya gizlemiş olabilirler. Ekim 2014 OEC raporu yayınlandı. Türkiye'de rüşvet, yolsuzluk ve kara para aklamadan söz ediyor. OECD tarihinde ilk kez Türkiye bu kadar net bir uluslararası raporda yolsuzluk konusunda yer alıyor. Bu benim vicdanımı rahatsız ediyor. Bu ülkede yaşayan herkesin vicdanını rahatsız etmesi lazım. Sayın Davutoğlu, eğer o koltukta Başbakan olarak görev yapmak istiyorsan bu yolsuzlukların üzerine kararlılıkla git. Emin ol saygınlık kazanacaksın, emin ol başta anamuhalefet partisi olmak üzere herkesin desteğini alacaksın. Emin ol herkes, 'Helal olsun, Davutoğlu gerçek anlamda başbakan, gerçek anlamda vatansever' diyecek. Yürü üzerine, yürü ve korkma. Yürümez ve olayları kapatırsan, o koltuğu hak etmiyorsun demektir, o koltuktan ayrıl demektir.

Yolsuzlukları kapatmak için böyle bir strateji geliştirme yaparlarsa hangi unsurlara bakacaklar: Diyecekler ki; sizin ülkenizdeki yolsuzluklar, özellikle üst düzeyde siyasilerin yaptıkları yolsuzlukları kapatmak için kullanacağınız argümanlar var. Dini, etnik kimliği, yaşam tarzını kullanacaksın. Bak biz bunları kullanıyoruz, yolsuzlukları unutturuyoruz. Eğer Türkiye'de vatandaşı düşürdüğün bu tuzağa, ben onları da düşürürüm diyorsan, onu aklından çıkar, onlar bu tuzağa düşmezler. O nedenle Başbakan olarak otur, adam gibi görevini yap, tüyü bitmemiş yetimin hakkına sahip çık. Başbakan olarak senin birinci görevin budur."

TBMM'de bir yolsuzlukları araştırma komisyonu kuruldu. Önce Rıza Sarraf'ın kuryesi geldi. Ben Ankara'ya çok para götürdüm. Dolar ve euroyu elden verdim. Peki paraları çikolata kuyularının içine koyup dağıtmak da ne oluyor? Herhalde yeni teknoloji diye düşünmüyor? Başbakanlığın hakkını vermek istiyorsan bu adamın söylediklerine dikkat kesil. Çantalara parayı koyup dağıttık diyor. Sen bunu duyacaksın başbakan olarak gerekeni yapacaksın. Ben bir salı toplantısında altın kaçakçılığıyla ilgili bir şeyler anlatmıştım.

Uçağı geliyor havalimanına Gana'dan. Gümrükçüler diyor ki ne var içinde 'değerli taş var' diyorlar. İçinden 1.5 ton altın çıkıyor. Araya birileri gidiyor. Evet, 1.5 ton altın geldi diyor Gümrük Müşaviri. Kaçak altına niye el koymadınız? Bakanlar araya girdi biz de bişey yapamadık diyor. Kaçak gelmiş ama tekrar yurt dışına gitmiş diyebilirler. Ulus'ta bir çarşı var orada gümrükte el konuşmuş kaçak mallar oradan satılır. 1.5 ton altın geliyor el koymuyorsun birileri devreye giriyor uçağı tekrar Gana'ya gönderiyorsunuz. Ama Gana'ya giden altınlardan 292 kg azalmış. Sen Başbakansan namuslu bir devlet adamıysan 292 kg altını kim buharlaştırdı. Sen mi başkaları mı yoksa abin mi? Sen bunu soruşturmak zorundasın. Reza Sarraf 292 kilo altını çalınıyor kimseden şikayetçi olmuyor. Kim aldı, rüşvet mi verdin.

Etyen Mahcupyan diyor ki 'AK Parti tabanının yarısı yolsuzluktan rahatsız'. SEvgili kardeşim müslüman olduğunu iddia ediyorsun, AKP'ye oy veriyorsun neden sesin çıkmıyor? Neden yolsuzluk konusunda susuyor sesini çıkarmıyorsun? Haksızlık karşısında susuan dilsiz şeytansa bu role niye ses çıkarmıyorsun. Etyen Mahcupyan'ı tebrik ediyorum.

Herkesin yaşam tarzına saygılıyız ama bu ülkede yolsuzluk yapanlara bizden saygı bekglemeyin. Yolsuzluk yapanlara saygı duymayız ama onun karşısında susanlara da saygı duymayız. Susmayacaksın sesini yükselteceksin. AKP iktidarı delveti iyi yönetmiyor kendi çıkarları içinde devleti yönetiyor. Bir başbakan çıkıyor açıklama yapıyor Doğu ve Güneydoğu'da askere alma birimleri var, mahkemeleri var. Dağ başında saksağan vur beline kazmayı. Sen nasıl bakansın, başbakansın. Daha önce abisi diyordu ki PKK ile görüşen şerefsizdir. Şimdi sekreterya kuruluyor. Doğu ve Güneydoğu'da devletin hiç bir kademesi çalışmıyor. Adam gibi sorun çözülecekse TBMM'de çözülecek. Kiminle ne pazarlığı yapıyorsunuz? Şimdi 3. gözden bahsediliyor. Zaten uluslararası meseleye taşırsanız bu defa kontrolünüz kalmaz. Başka mahfillerde sorun çözmeye kalkarsanız o soruna teslim olursunuz.

CHP'ye sadece 4 yıl için yetki verin bakın işsizlik ne oluyor. 12 yıl istemiyorum. 1 iktidar dönemi istiyorum. Devlet nasıl yönetilir göreceksin. İşsizlik belasının nasıl yenildiğini göreceksin. Taşeron belasının nasıl ortadan kalktığını göreceksin. 4 yıl sonra verdiğim sözleri yerine getiremezsen alırsın görevden. Hepsini çözeceğim. Bu konuda kararlıyım. Bu ülkede sorun olmayacak bu ülkeye huzuru ve barışı getireceğim.

Benim köşeyi dönme gibi bir alışkanlığım yok benim kul hakkı yeme gibi bir alışkanlığım yok.

Yaşlı bir adam çok ağır bir işte çalışıyor. Doktora gidiyor. Doktor sana çalışma izni veremem diyor. Adam ağlıyor çalışmam lazım diyor. Sonra adam ağlayarak gidiyor. Sonra araştırdım birileri o adam yardım etmiş. Birileri saray peşinde ben bu adamın peşindeyim.

CHP gelirse sosyal yardımlar kesilecek. Buradan sesleniyorum sosyal yardımlar kesilmeyecek tam tersine 2 kat artacak.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.