Header Ads

'Charlie Hebdo' cezası: Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya'ya 2'şer yıl hapis cezası

sputnik

Fransız hiciv dergisi Charlie Hebdo'daki karikatürü Cumhuriyet gazetesindeki köşesine taşıyan RS FM programcısı Ceyda Karan, 'halkı din ve düşmanlığa tahrik etmek' suçundann 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

RS FM'de Eksen adlı dış politika programını hazırlayıp sunan gazeteci Ceyda Karan'ın yanı sıra bir diğer Cumhuriyet yazarı Hikmet Çetinkaya da 2 yıl hapis cezası aldı.

Charlie Hebdo'nun 12 çizerinin katledilmesinin ardından çıkan özel sayısının kapağına dayanışma için köşelerinde yer verdikleri için yargılanan yazarların duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Çetinkaya ve Karan'ın avukatları olan Bülent Utku, "Basın Kanununun, 11. maddesine göre, süreli ve süresiz yayınlarla eser sahibi, yani yazıyı yazan, çizimi yapan kişi sorumludur. Müvekkillerin köşeleri dışında gazetedeki diğer yazı ve çizimlerden sorumlu tutulmalarına olanak yoktur. Temyize gideceğiz" dedi.

ERDOĞAN AİLESİ DE MÜŞTEKİ OLMAK İSTEMİŞTİ

Karar sonrası şikayetçiler duruşma salonunda tekbir getirdi. 1280 kişinin şikayetçi olduğu davada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çocukları Bilal Erdoğan, Sümeyye Erdoğan, Esra Albayrak ve damadı Berat Albayrak da müşteki olmak istemişti.

MAHKEME CEZADA İNDİRİM YAPMADI

Mahkeme, yargılamada sanıkların pişmanlık göstermeyen davranışları nedeniyle cezada indirim yapmadı. Ayrıca 'halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama' suçununun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verdi. Yazarların 'halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama' suçundan 4.5 yıla kadar hapisleri istenmişti.
Karan, karar sonrası ilk açıklamayı Twitter'dan yaptı.

KARAN: KARİKATÜRÜN YAYINLANMASI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ALANINA GİRER

Karan ifadesinde Charlie Hebdo'daki meslektaşlarının yaşam haklarına kast edilerek canlarının alınmasını kınamanın insanlık görevi olduğunu aktarmıştı.

Meslek onuru, ahlakı, dayanışması ve inandığı değerlerin sonucu olarak karikatüre yer verdiğini kaydeden Karan, "İçinde saldırı, hakaret, cinayet ve şiddete teşvik barındırmayan herhangi bir yazı yahut çizimin yayımlanması meselesi ise düşünce ve ifade özgürlüğünün alanına girer. Hukuk sistemi seküler esaslara dayalı bir ülkede aksi düşünülemez" dedi.

Karan öte yandan Ekim 2015'te Viyana'da katıldığı Avrupa Basın Konseyleri toplantısında Avusturya Müslüman Girişimi Başkanı Tarafa Baghajati'nin söz konusu çizime yönelik Avrupa ve Batı'da İslamofobi ile mücadelede bayrak yapılması gerektiğini söylediğini aktardı.

AVUKAT UTKU: MÜSLÜMAN NİTELİĞİ TAŞIMAK DAVAYA KATILMAYI GEREKTİRMEZ

Çetinkaya ve Karan'ın avukatı Bülent Utku da, öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in yargılandığı Türklüğe hakaret davasında mahkemenin suçtan zarar görmeyenlerin davaya katılma talebini kabul ettiğini anımsatarak, "Yargıtay 9. Ceza Dairesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu yalnızca Türk olmanın doğrudan zarar görme koşulunu yerine getirmeye yeterli olmadığı gerekçesiyle müdahillikleri reddetti. Müslüman niteliği taşımak davaya katılmayı gerektirmez" demişti.

ÇETİNKAYA: VİCDANIM O ÇİZİMİ ORTAYA KOYMAMA NEDEN OLDU

Çetinkaya ise ifadesinde, 50 yıllık gazeteci olduğunu vurgulayarak, "50 yıllık süreç içinde demokrasiyi, özgürlükleri, düşünce ve ifade özgürlüğünü, din ve vicdan özgürlüğünü savundum. 28 Şubat sürecinde korkularından okullarının anahtarını Çevik Bir'e teslim edenlerin kim olduğunu ifade ettim. 250 davada yargılandım" dedi.

Terörün nereden gelirse gelsin bir insanlık suçu olduğunu aktaran Çetinkaya, "Böyle bir suçu kabul etmiyorum. Beni tanıyan tanır. Ben mücadele etmekten korkmam" dedi.

Vicdan sahibi olduğunun altını çizen Çetinkaya, "Vicdanım o çizimi koymama neden oldu. Fransa'daki teröre gözyaşı döküyordu karikatür. Lanetliyordu hepimiz gibi. Terör çünkü bir insanlık suçu. Dini yok, imanı yok. İster sağcı, ister solcu terör terördür" demişti.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.